İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) e. V., tarihinde yeni ve derin bir kurumsal krizle karşı karşıya. Bu kriz, 19 Mayıs 2024’teki Genel Kongre’de yapılan tüzük değişikliğiyle ve “Mütevelli Heyeti Başkanlığı” (MHB) makamının oluşturulmasıyla (Çiftçi 2025) başladı. Eleştirmenlere göre bu adım, IGMG’nin kendi iddiasındaki sivil toplum yapılanmasından aşırı otoriter, şahsa dayalı bir yapıya dönüşme sürecinin zirvesini oluşturuyor. Onursal Başkan Yavuz Çelik Karahan (bundan sonra YÇK olarak anılacaktır) (2025), bu değişimin özellikle Avrupa’daki Müslüman temsil yapılarında sıkça karşılaşılan şeffaflık eksikliği, bireysel liderliklerin gölgesinde kalma ve yeniden güçlenen menşe ülke odaklılık gibi sorunların IGMG’de somutlaştığını vurguluyor (Karahan 2022d).
Bu gelişmelerin en sert eleştirisi ise bizzat teşkilatın içinden, eski Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Çiftçi ile Onursal Başkan YÇK’dan geliyor. İki ismin de kamera karşısında yaptığı analizler, Kemal Ergün liderliğindeki yönetimin teşkilattaki kontrolü merkezileştirdiğini ve zaten zayıf olan demokratik mekanizmaların da ortadan kaldırıldığını detaylarıyla gösteriyor.
1. Stratejik Dönüşüm: “Kişiye Özel” Bir Makam
Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nın (MHB) oluşturulması, 2020’de yayımlanan “Transformationsprozess im Rückwärtsgang?” (Karahan 2020b) başlıklı analizde öngörülen gelişmelere de tıpatıp uyuyor.
MHB’nin Kurgusu
Tüzüğe göre, MHB makamına yalnızca IGMG Genel Başkanlığını art arda iki dönem (beşer yıl) yapan kişiler gelebiliyor. Hakkı Çiftçi (2025), bu şartı yalnızca Kemal Ergün’ün sağladığını, YÇK’nın ise 2011 öncesinde dört yıllık dönemlerle başkanlık yaptığı için yeni tüzüğe dahil edilmediğini belirtiyor. Çiftçi’ye göre tüzük “tamamen Kemal Ergün’ün şahsına göre hazırlanmış” durumda.
Çiftçi (2025), MHB modelinin Kemal Ergün’ü adeta “vakfın sahibi” pozisyonuna getirdiğini söylüyor. Bu sistemin en kritik özelliği ise her türlü hesap verebilirliğin ortadan kaldırılmış olması. Geleneksel İslam hukukunda mütevelli heyeti hâkime bağlı ve denetlenebilirken, IGMG’de tüm denetim alanları doğrudan Ergün’ün şahsına bırakılmış durumda (Çiftçi 2025).
Tabanın Dışlanması
Yeni makam, tabanın ve delegelerin etkisini neredeyse sıfırlıyor. Bundan böyle MHB (yani Ergün), genel başkanlık için üç adayı bizzat belirleyecek.
Çiftçi (2025), bu süreci bir “hülle” olarak nitelendiriyor; çünkü Mütevelli Heyeti, başkan (Ergün) olmadan ne toplanabiliyor ne de karar alabiliyor. Ayrıca, Seçim Komisyonu da Mütevelli Heyeti tarafından yönetildiği için, otomatikman başkan yine Ergün oluyor. Delegeler ise sadece MHB’nin hazırlayıp onaya sunduğu adayları oylayabiliyor. Çiftçi (2025), böylece teşkilatın “seçme ve seçilme haklarının tamamen gasp edildiğini ve serbest iradenin yok edildiğini” vurguluyor. Uyarısı net: 2026’dan sonra yapılacak iki küçük tüzük değişikliğiyle bu yapı, “baba-oğul saltanatına” dönebilir.
2. Gücün Merkezileşmesi ve Denetimin Sıfırlanması
2024’teki sistem değişikliği, 2011’den beri kademeli olarak ilerleyen bir güç yığılmasının son adımı oldu.
Kırılan Sözler ve Kademeli Uyarlama
2011’de göreve başladığında Kemal Ergün, Hakkı Çiftçi’nin aktardığına göre, “iki dönemden fazla başkanlık yapmayacağına dair” söz vermişti. Uzun süreli başkanlıkların “ahlaki olarak kabul edilemez” olduğunu, bunun da “liyakatsizlik, hukuksuzluk, yolsuzluk, ahlaksızlık” gibi sorunları doğurabileceğini iddia etmişti.
Ancak, Çiftçi ve YÇK’nın ortaya koyduğu tabloya göre, yapılan yapısal değişikliklerin asıl amacı uzun vadede liderliği güvence altına almaktı:
- 2016: İdare Komisyonu kuruldu.
- 2018: Tüzükte yapılan değişiklikle üçüncü dönem “istisna” olarak garanti altına alındı.
- 2021: İdare Komisyonu “Mütevelli” olarak yeniden adlandırıldı.
- 2024: “Mütevelli Heyeti Başkanlığı” ihdas edildi.
Çiftçi (2025), Ergün’ün bu adımları “gizli, sinsice” attığını ve IGMG’yi “kendi özel mülküne dönüştürmek” istediğini söylüyor.
Son Denetim Organının da Kaldırılması
MHB sistemiyle birlikte, yalnızca Denetleme Kurulu Ergün tarafından atanmayan son yönetim organı olarak kaldı. 2011 tüzüğüne göre tüm eski genel başkanlar (YÇK da dahil) ömür boyu bu kurulun üyesi (Çiftçi 2025).
IGMG yönetimi, bu bağımsız yapıyı da ortadan kaldırmak istiyor: 2 Kasım 2025’te yeni bir Genel Kongre yapılarak Denetleme Kurulu’nun “tamamen kaldırılması” planlanıyor (Çiftçi 2025). Eleştirmenler, bunun Ergün’ün kendisine “hesap sorulmasını ve bilgi alınmasını engellemek” için yapıldığını düşünüyor.
3. Krizin Tırmanışı ve Lider Figürünün Sahneye Çıkışı
Süreçteki şeffaflık eksikliği, YÇK başta olmak üzere iç muhalefeti harekete geçirdi.
Hukuka Aykırı Süreçler ve Mahkeme Yoluna Gidiş
YÇK (2025), onursal başkan, delege ve Denetleme Kurulu üyesi olarak, 10 Mayıs 2024’e kadar Genel Kurul hakkında hiçbir bilgiye (davet, protokol, tüzük değişikliği metinleri) ulaşamadığını aktarıyor.
YÇK (2025), Kemal Ergün’le yaptığı görüşmede, kongrenin yapılmamasını, çünkü sürecin “usule ve tüzüğe uygun olmadığını” talep etti. Ancak Ergün, diyalogu tamamen kesti – YÇK, telefonunun bloka edildiğini, yazılı başvurusunun ise yanıtsız bırakıldığını söylüyor. Bu nedenle YÇK ve diğer delegeler 24 Mayıs 2024’te Sicil Mahkemesi’ne başvuru yaparak hukuki süreç başlattı. YÇK (2025), yeni tüzüğün Mütevelli Heyeti’ni oluşturduğunu ve MHB’yi (yani Kemal Ergün’ü) IGMG’de tek yetkili kişi haline getirdiğini, bunun da örgüt yapısına aykırı olduğunu belirtiyor.
İtibarsızlaştırma ve Karşı Hamleler
IGMG yönetimi, Çiftçi ve YÇK’nin aktardığına göre, iç muhalefete baskıyla karşılık verdi:
- YÇK hakkında Ergün’ün avukatları tarafından 250.000 Euro’luk tazminat davası (muhtemelen ihtiyati tedbir) ve ceza davası açıldı (YÇK 2025).
- YÇK’ya, “Onursal Başkan” (Onursal Başkan) unvanını kendisinin uydurduğu iddia edildi. Oysa YÇK (2025), bu unvanın 2011 Genel Kurulu’nda tüm delegelerin oyuyla verildiğini vurguluyor.
YÇK (2025), iki eski genel başkanın karşı karşıya gelmesinin “vicdanları yaralayan, üzücü ve çok olumsuz bir gelişme” olduğunu söylüyor. Ayrıca destekleyen delegelere ve çalışanlara “tehdit, şantaj ve itibarsızlaştırma” uygulandığını; bazılarına “aileleriyle ve çocuklarıyla ilgili tehditler” yapıldığını belirtiyor.
Lider Figürünün Kamuya Sunulması
IGMG’nin merkez ve bölge sosyal medya hesaplarında, Kemal Ergün’ü merkezi figür olarak yücelten video ve meme’lerle adeta bir “lider kültü” inşa ediliyor. Bu malzemelerin biçimi, kurumsal yayınlarla neredeyse birebir örtüşüyor ve merkezi bir kaynakla üretildiği izlenimi veriyor.
Bu durum, Çiftçi’nin (2025) dile getirdiği, Müslüman topluluklarında liderlerin “sınırsız güç kullanmaya ve hatta kendilerine ilahi vasıflar yüklemeye” meyledebileceği endişesini güçlendiriyor. YÇK (2025) da, Ergün’ün Mütevelli sistemiyle yalnızca IGMG’nin değil, “Millî Görüş hareketinin lideri” olmayı amaçladığını belirtiyor.
4. Yapısal Zafiyetler ve Otoriterleşme Tehlikesi
IGMG’deki iç çatışmalar, şeffaflık eksikliği, denetimsizlik ve şahsa dayalı liderliğin yol açtığı yapısal sorunları gün yüzüne çıkarıyor. IGMG, bir süredir Almanca kamuoyu tartışmalarından da neredeyse tamamen çekilmiş durumda.
Çiftçi (2025), yeni sistemin liyakatsizlik, ahlaksızlık, hukuksuzluk ve yolsuzluğun önünü açacağını, çünkü artık kimsenin hesap soramayacağını vurguluyor. Kurumun, “isimsiz kahramanların emeğiyle inşa edildiğini ve ümmetin emaneti olduğunu; Kemal Ergün’ün şahsi malı olmadığını” hatırlatıyor.
Çiftçi’ye göre, yönetim yapısı daha 2021’de “sultanlık geleneği” (saltanat) ile tanımlanır hale gelmişti; çünkü “şahsi karar yetkisi” tüm alanları kapsıyordu (Karahan 2021a). Ayrıca, seçim ve tüzük değişikliği gibi temel kararlarda uygulanan mekanizmaların, İran Şia modeline benzediğini, yani yalnızca otoriter dayatmaların onaylatıldığı bir sistem oluşturduğunu söylüyor (Karahan 2021a).
Güncel kriz, toplumsal hayata ilgisiz, menşe ülke odaklı yöneticilerin kurumu ele geçirdiği ve IGMG’nin tamamen otokratik bir yapıya dönüşme riskiyle karşı karşıya olduğu tespitini güçlendiriyor (Karahan 2022d). YÇK ve diğer delegelerin hukuki girişimleri, örgüt içi ilke ve hukuk düzenini koruma çabası olarak görülebilir; ancak başarı şansı düşük.
Kaynakça
Çiftçi, Hakkı (2025). IGMG’nin eski Başkan Yardımcısı Hakkı Çiftçi, IGMG tüzüğüne dayalı olarak tüm detayları açıklıyor. Video, 25.10.2025.
Karahan, Engin (2020a). Französische Revolution in der IGMG - eine IGMG, viele Gesichter?. 21.11.2020.
Karahan, Engin (2020b). Transformationsprozess im Rückwärtsgang?. 18.10.2020.
Karahan, Engin (2021a). Vorstandskrise am Vorabend der IGMG Generalversammlung. 31.05.2021.
Karahan, Engin (2022a). Frankreichs Islampolitik führt zu Spannungen in der IGMG. 22.03.2022.
Karahan, Engin (2022b). Dilettantismus oder was die muslimische Gemeinschaft Besseres verdient hat. 26.10.2022.
Karahan, Engin (2022c). IGMG ohne “Milli Görüş” - Fakt oder Fiktion?. 28.01.2022.
Karahan, Engin (2022d). Heimat finden im Fremden? Auseinandersetzungen in der Islamischen Gemeinschaft Millî Görüş e. V. (IGMG) zwischen Ankommen und Fremdbleiben. 04.11.2022.
Karahan, Yavuz Çelik (YÇK) (2025). IGMG’nin eski Genel Başkanı ve Onursal Başkanı Yavuz Çelik Karahan önemli açıklamalar. Video, 25.10.2025.



